Av.Merve Ayçe ÖZMERİÇ
13.03.2024
Vergi Usul Kanunu ve ilgili diğer yasal düzenlemeler ile gelir getirici faaliyete başlayan ve bu sebeple Vergi Dairesi’ne “faaliyete başlama” bildiriminde bulunan gerçek kişilerin elektronik tebligat alması zorunlu kılınmıştır. Bu durumda Vergi Dairesi tarafından yapılacak tebligatlar kişinin en son ikamet adresine fiziki olarak yapılmamakta, kişinin elektronik adresine vergi/ceza ihbarnamesi, ödeme emri gibi hukuki anlamda ciddi sonuçlar doğuran işlemler tebliğ edilmektedir. Elektronik ortamdaki tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılmaktadır. (213 sayılı Vergi Usul Kanunu md.93, 107/A, 27/08/2015 tarihinde yayımlanan 456 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği)
Vergi Usul Kanunun “verginin idarece tarhı” başlıklı mükerrer 30. maddesi ile idarelerce bu şekilde tarh olunan vergilerle cezalarına ilişkin ihbarnamelerin tebliği hakkında şu düzenlemeye yer verilmiştir:
…mükellefin bilinen adresine posta ile yollanır; diğer taraftan mükellefin adını, soyadını, hesap numarasını, işini, adresini tarh edilen verginin ve kesilen cezanın miktar ve cinsini gösterir bir ilan vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahalline asılır. İlanın asılması keyfiyeti ve tarihi tutanakla tesbit olunur.
(Değişik: 23/6/1982-2686/6 md.) Verginin tahakkuku ve cezanın kesinleşmesi için geçmesi gereken vergi mahkemesinde dava açma süresi; mükellefin bilinen adresinde tebligat yapıldığı hallerde tebliğ tarihinden, aksi halde tutanakla tespit olunan ilan tarihinden başlar.”
213 sayılı Kanun’un 107/A maddesinde verilen yetkiye istinaden Maliye Bakanlığınca yayınlanan 456 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 4. maddesinde gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlara tebliğe elverişli elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilmiştir. Aynı Tebliğin 7.maddesinde, gerçek kişilerde ise ilgilinin ölümü veya gaipliğine karar verildiğinin idare tarafından tespit edildiği durumlarda ölüm/karar tarihi itibarıyla ilgilinin elektronik tebligat adresinin kapatılacağı düzenlenmiştir.
Uygulamada gerçek kişilerin tesis ettirdikleri mükellefiyetlerine bağlı olarak elektronik tebligat adreslerini almasına ve fakat sonrasında Vergi Dairesi’ne bildirerek faaliyetlerini sona erdirmelerine rağmen; elektronik tebligat adreslerine aynı veya başka vergi dairelerince tebligat yapılmaya devam edildiği görülmektedir. Bu halde seneler önce faaliyetlerini sonra erdiren kişilerin bu faaliyetlerini sona erdirmesi sebebiyle elektronik tebligat adreslerini kontrol etmemekte ancak; bu adreslere vergi inceleme raporu, vergi tekniği raporu, vergi /ceza ihbarnameleri, ödeme emirleri gibi ciddi hukuki sonuçlara bağlanan işlemler tebliğ edilmektedir. Bu minvalde, gerçek kişiler elektronik tebligat adresine gelen tebligatları bilmediğinden ve Vergi Mahkemeleri’nde açılacak davalarda (genel kurala göre 30 gün) süre öngörüldüğünden mahkemeye erişim hakkının korunması gerekmektedir.
Nitekim mükellefiyete bağlı olarak zorunlu olarak tahsis edilen elektronik tebligat adresinin mükellefiyet sonlandırılmasına rağmen devam ettirilmesi, başka bir faaliyet kolu için başka bir Vergi Dairesi tarafından re’sen tarhiyata dayalı vb. vergilendirme işlemlerinin gayri faal olan müvekkile elektronik tebligat yoluyla gönderilmesi hukuken kabul göremez.
Aksi halin kabulü halinde, bir kere mükellefiyet tesis ettiren gerçek kişiler mükellefiyeti terk etseler bile ömürleri boyunca, ELEKTRONİK TEBLİGAT ADRESİNİ KULLANMAYA DEVAM ETME YÖNÜNDE AÇIK BİR YASAL YÜKÜMLÜLÜĞÜ OLMAMASINA RAĞMEN elektronik tebligat adresini kontrol etmekle yükümlü olacaklar ve bu şekilde kesinleşen vergi ve cezalar ile mağdur olacaklar, dava açma hakkını etkin bir şekilde de kullanamayacaklardır; netice itibari ile TC. Anayasası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile koruma altında olan adil yargılanma hakkı ihlal edilmiş olacaktır. Bu konuya ilişkin açılan davalarda verilen emsal kararlarda, dava açma süresinin öğrenme ile başlayacağı ve mükellefiyeti sonra erdiren kişilere elektronik ortamda yapılan tebligatın usulsüz ve geçersiz olduğu yönünde karar ve görüşler de bulunmaktadır.
Bu sebeplerle hukuk devleti ilkesi uyarınca hukuk güvenliğin sağlanması, mahkemeye erişim hakkının ihlal edilmemesi için mükellefiyetini sona erdiren kişilere yapılan elektronik tebligatın usulsüz olduğunun kabul edilmesi ve Vergi Mahkemesi’nde dava açma süresinin bu hallerde öğrenme tarihi ile başlamasının gerektiği görüşündeyiz.
0 comments